Panelden Hükümet İftarına Giden Yol
Ufuk Derneği’nin düzenlediği iftar, basın ve sosyal medyanın ilgisini çekti. İftar duasından sonra mecliste SDSM ve koalisyonu güven oyu aldı. Bu güzel tesadüf Ufuk Derneği’ne nasip oldu. Ufuk Derneği yöneticileri, üye ve gönüllüleri evsahipliğinde, Başbakan Zoran Zaev, İçişleri bakanı Oliver Spasovski, Tarım ve Su işleri bakanı Lyupço Nikolovski, Türk Dünyasında Sorumlu Devlet Bakanı Prof.Dr. Adnan Kahil, milletvekilleri Enes İbrahim, Muhamed Zekiri, Aliya Kamberovski, Kurto Duduş, Stevo Pendarovski, Goran Milevski, Yuliyana Nikolova, THP yöneticileri, savcı, hakim, iş adamları, parti başkanları bir araya geldiler. Hele Üsküp Mustafa Paşa cami yakınlığında Buşi restoranında Ömer Obol hocanın sofra duası ramazan ayının bereketini hatırlatmaz mı?
T.C.Üsküp Büyükelçiliğin temsilcisi için altın fırsat. İftar sofrasında farkli etnik ve dinlere mensup olan Makedon, Arnavut, Türk, Roman, Torbeş, Mısırlıların olması Balkanların yapısı ve güzelliğine katkı sağlamak diplomatların istediği bir tablo. Beraber yaşama kültürün ne olduğunu hissetmek için böyle ortamlarda bulunmalıyız.
Ufuk Derneği Genel Başkanı Dr. Elvin Hasan ve iftar misafirleri ülkemizin gündemini oluşturdu. MRT Üsküp Türkçe yayınları 9 yıl faaliyet döneminde dernek çalışmaları için hiçbir zaman ilgi göstermedi yani sansür uyguladı. Irkçı iktidar koalsyonun zulüm dönemi 2008 yılı seçimlerinden sonra hız aldı ve o arada Ufuk Derneği Enes İbrahim başkanlığında faaliyete geçti. Misyon ve vizyonu şuurlu, inançlı direnen soydaş gençlik yetiştirmek ve farklı etnik ve din toplumunda beraberce yaşama kültürünü geliştirmek. Paneller, konferanslar düzenlemeye başlatıldığında sadece konu ile ilgili uzman, bakan, milletvekilli katılımını sağlamak değil bunun dışında Makedon, Arnavut, Türk asıllı kimliklerine özen göstermekti. Üç Türk kayıtlı siyasi parti olduğu için tüm parti başkanlarıı devamlı davet edildi. Prof.Dr. Adnan Kahil ve Erdoğan Saraç katılıp Kenan Hasipi katılmayı uygun görmüyordu. Aslında hedef Türk partilerin milli konularda ortak hareket etmesiydi. Davetliler arası MATÜSİTEB ihmal edilmemiş, Süleyman Baki siyasi baskı yahut ödenek olmadığı için katılmadığını hatırlatmak gerekiyor. MATÜSİTEB eski başkanı Fadıl Hoca ve öğretim görevlisi olarak hakkını vermek gerekir çünkü katıldı ve katkıları oldu. Panel ve konfranslara gelince Türklerin konumu, siyasi ve ekonomi krizlerde Türkler, Ohri Çerçeve Anlaşması’nın 10.yılında Türkler, Türklerin geleceği AB, gibi içerikli konular için Makedon asıllı Stevo Penadarovski, Nano Rujin…Arnavut asıllı Rizvan Süleymani, Abedin Zimberi, Mersel Bilali, Türk asıllı Adnan Kahil, Güner İsmail, Erdoğan Saraç, Fadil Hoca gibi uzman ve devletin önemli görevlerinde bulunan kişilerden kim zarar görebilir ki? Panel, konferanslar için ulusal basın ve medya ilgi gösterirken MRT Üsküp Türkçe yayınları tümüne sansür uyguladı. Ufuk Derneği 2008 yılında kuruldu kurucu ve birinci başkanı Enes İbrahim, ikincisi İlhan Rahman, üçüncüsü Dr. Elvin Hasan. Yani birer dönem başkanlık uygun görülmüş. Üsküp’lü, Ohri’li, Radoviş’li olmaları ayrı bir incelik ve hepsini iftar sofrasında beraber görmek mutluluk verici. Balkan zihniyetinden arınmış bir gençlikle gurur duymalıyız.
Ufuk Derneği, Ufuk Dergisi ve habermakedonya internet sitesi aşırı milliyetçi ( hristyan – demokrat kökenli ) iktidarın yönetim ve uygulamalarına boyun eğmedi, diz çökmedi. Bir medeniyeti favorize ederken ses çıkaramaz hale getirmedi ve getiremeyecek inşallah. Türklerin gerçekleri öğrenme hakkına katkısı oldu. Tutum ve yazıları tarihimize hediye olsun. Birinci günden itibaren yanlarında oldum, davetlerine katıldım, yazılarıma asla karışmayı düşünmediler muhakkak yaşımdan dolayı değil düşünce, ifade ve basın özgürlüğünü kabul etmiş bir gençlikle karşı karşya olduğumuz için karışmadılar. Enes, İlhan, Elvin, Tati, Cihan, Sezen, Celil, Yıldız, Hayal, Ömer, Cabir, Taner,Fatih hepsi para karşılığı olmadan bu anlayışa yardımcı oldular. Peki kim finanse ediyor soruları da oldu. Kaynağı nereden olduğunu soran zatlar öğrenmelidir ki direnmeye hazır olan kişiler öz kaynaklarına güvenen yiğitlerdir. Ailemizden bütçe ve zaman ayırıp bu çalışmalara imza attık. Elbette çalışmaları takdir eden gönül dostlarımızın da katkısı oldu. Türklerin vergileri ile desteklenen STK’lar, Ufuk için imkansızdı. Ayrımcilık uygulanıyordu ama projelerin gerçekleşmesi için çareler tükenmezdi. İlk panelden son muhteşem yeni hükümet iftar sofrasına kadar ilgi göstermeyen Türk kurum ve kuruluşların aslında Türklere en büyük zulmü yaptıklarını görüyor ve değişmelerini diliyoruz.
Özgürlük, insan hakları, insan onuru azınlıkta kalan bir toplum için önemini iyi anlamamız gerekiyor, geleceğimizin bizim anlayış ve hareketlerimize göre daha aydın olacağına yürekten inanmalıyız.