ÜSKÜP 2014, İMARET, ÇARŞI CAMİİ İNADINA…
Ülkemiz derin krizden geçiyor. Ekonominin dış yatırıma endekslenmesiyle maalesef öngörülen (gereken) kalkınma sağlanamadı. Devlet desteği gizliliği bir gün kaldırıldığında dış yatırımların ekonomimize ne ölçüde katkı, ne ölçüde zararlar getirdiğini öğreneceğiz. Ekonomi ön planda olacağını vaad eden VMRO DPMNE hükümeti Üsküp 2014 projesi ile milliyetçiliği ön plana çıkardı, gönülleri (?) feth etti. Soydaş ve dindaşımız habersiz ses çıkaracak konumda değildi. Kişisel çıkışlar kaideyi bozacak güçte değildi. Dönemin M.C.Başbakanı N.Gruevski’nin açıklamaları proje için 80 milyon avro idi, muhalefet , uzmanlar karşı geliyor, çırpınıyordu ama yola devam edildi. Gerçek harcamalar çok çok farklıdır. Üretime, altyapı yatırımlarına değil heykel, anıt, müze, kamu binalarına harcanan paraların bedelini ödemeye başladık. Ödemeler sıralanıyor, gelir gereken düzeyde olmadığı için iç ve dış borçlanma kaçınılmaz oldu. Aldatıldık kesin, Üsküp 2014 projesi 600 milyon avro üzerinde olduğu bir tarafa, borçlanma bağımlılığından kurtulmamız zor gözüküyor. Resmi verilere göre 2007 yılında ülke kamu borcu 1.570 milyar, 2015 yılında 4.227 milyar avro, bugünler son dış borçlanma (eurubond) ile 5 milyar avro kamu borcu ekonomimize ağır yük olduğunu gizlemek mümkün değil. Eşit ve adaletli bütçe harcamaları yasalara uygun olsaydı eyvallah , azınlıkta kalan Türklere ve yaşadıkları bölgelere gereken hizmet gitseydi kabul, kamu çalışanlar arası Türklerin hakça ve orantılı temsil ilkesinin uygulanmaması hepimizi düşündürmelidir. Yeter artık. Bu anlayışa son vermeliyiz. İşsizlik, fakirlik, düşük ekonomi büyüme (%2-3,) aşırı borçlanma ile bataklıktan kurtulmamız zorlaşıyor. Yaklaşık %6 faizli borçlanma, %2-3 ekonomide büyüme ile geleceğimiz pek parlak değil. Şöven-milliyetçi iktidarında Türkler arası kişisel ve siyasi çıkarlar ön planda tutulduğu için toplum olarak büyük zararlar gördük. 10 yıl önce kişi başına 776 avro borc iken 2015 yılında 2090 avroya yükseldi. Türklerin Avrupa’ya göç etmesinin sebepleri ekonomi olduğu aşikardır. Gelir dağılımı adaletsizliği Türkleri perişan etti. Yalancılığı meslek haline getirenlere karşı çıkmanın zamanı geldi, geleceğimizi düşünmek milli borcumuz olmalı. Yolsuzluklardan dolayı görevinden istifa eden eski başbakan N.Gruevski demokrasi ve hukuk devletine yakışmayan biçimde iktidar hükümeti yönlendirmeye devam ediyor, mevcut başbakan kukla gibi gereken imzalar için kullanılıyor. Arnavut bakanlar pazarlıklara alışık oldukları için ödetmeyi iyi biliyorlar, bizimkilerine ne diyelim? Yedekte başta TİKA olduğu için siyasi reklamsız kalmayacaklarını düşünüyorlar. Üsküp 2014 projesi bir milleti, dini, tarih ve kültürü favorize edildiğinden kimsenin şüphesi yok, Ohri İmaret (Plaoşnik) projesi bir medeniyeti (Osmanlıyı) yok etti, yerine başka bir medeniyeti yerleştiriyor yani ihya ediliyor. Aziz Kliment Üniversitesi onarımı (?) 2010 yılında hızlandırıldı, inşası devam ediyor ve eski başbakan N.Gruevski’nin Plaoşnik (?)ziyaretinde yetkililerden bilgi aldı. Cami yıkıldı, kilise ile değiştirildi, Türk mezarlıkları kaldırıldı yerine Ortodoks Kilisesi Rezidansi inşa ediliyor, Türkler sürgün edildi, Aziz Kiliment ekolü değil üniversite onarılıyor, galeri enstitü, Aziz Kliment heykeli, şadırvan….neler, neler yok, pişmanlık yok, utanma duygusundan yoksun yöneticilerden beklentimiz ne olabilir acaba? Ohri’ye yeni 23 proje müjdesini veriyor. Son 3 yılda Türklerin de vergisi ile yaklaşık 30 milyon avro yandaş medyaya aktarıldı ve en iyi reklamı yapmak zorunda kalıyorlar. Çetebaşı K.Hasipi ve apoçe (yeğen) Eran Hasipi bir belgesel proğram yapma becerisinde değiller. Bir araba, kamera, mikrofon olmadıktan sonra medeniyetimize yapılan saygısızlığı, yok etme girişimlerini soydaş ve dindaşımız nereden öğrenecek acaba? Susturulmuş, korkutulmuş, ehli olmayan yöneticilerimiz gaflet içinde, ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bir koltuk, mevki, simit parası için Türkler, tarih ve kültürü bu zulmü hak etmiyorlar. Seçim rüşveti olarak kullanılan borçlanmalara son vermeliyiz çünkü borcu hepimiz ödüyoruz. Bugün (26 Temmuz) son 450 milyon avro borçlanma faizi ile 7 yıl sonra 622 milyon çevirmek zorunda kalacağız. Küçük bir devlette büyümeyen ekonomiden Türklerin beklentilerini karşılamak kolay olmayacak çok açık. MATUSiTEB Başkanı Tahsin İbrahim bir söyleşide(Prizma)eski başbakan N.Gruevski’yi fırçaladı, çetebaşı K.Hasipi cesaret edebilir mi?
Üsküp 2014 projesi yolsuzlukları özel yetkili savcı gündeme aldı, Ohri İmaret zulmünde pişmanlık hissedilmiyor, yakılan Pirlepe Çarşi Camisi inadına onarılmıyor, Kocacik Mustafa Kemal Atatürk anı evi 19 mayıs 2014 yılında resmi açılışı yapıldı, hala statüsü belli edilemiyor, ulaşım kötü, ziyaretlere kapalı…bu mu adalet? Bu mu birlikte yaşama kültürü?
Sitede yayınlanan köşe yazılarından yazarları sorumludur.
