RÖPORTAJ

Enes İbrahim Kanlı Geceyi Anlattı

27 Nisan akşamı Makedonya Cumhuriyeti Meclisi’nde yaşananları bütün dünya görmüş oldu. Ancak o anları yaşayan, saldırganlara karşı direnen, linç edilen bir Türk milletvekili vardı. Derneğimizin kurucu başkanı olan ve şu anda Makedonya Cumhuriyeti Meclisi’nde Türk kökenli milletvekili olan Enes İbrahim, o akşam Meclis içinde yaşananları sadece ve sadece www.habermakedonya.net’e anlattı.

Haber Makedonya: Kabus gecesinde neler yaşandı?

Enes İbrahim:  Malumunuz Meclis’te Meclis çoğunluğunu oluşturan partilerin Meclis Başkanı’nı seçmesi Vmro-Dpmne tarafından engelleniyordu. Defalarca Vmro-Dpmne’yi aklıselime davet ettik. Kendilerini değil, devleti, yaşadıkları ülkenin geleceğini düşünmeleri gerektiğini söyledik. Haftalardır Anayasa, yasa ve Meclis’in iç tüzüğü ile milli iradeye saygı göstermelerini bekledik. Ancak tüm uyarılarımız görmezden gelindi. Meclis çoğunluğunu oluşturan partiler kendi inisiyatifi ile Meclis Genel Kurulu salonunda Meclis Başkanı’nı seçti. Meclis Başkanlığı’na Demokratik Bütünleşme Birliği’nden Talat Caferi seçildi. Talat Caferi’nin basın toplantısı düzenlediği anda, sokağa çıkan protestocular birden bire Meclis’e girdiler. Meclis’i dağıttılar. Milletvekillerini ölümüne dövdüler. Olaylardan gazeteciler de nasibini aldı. Saldırganlar bayanlara bile saldırdı. Zoran Zaev ve en yakın çalışma arkadaşları ölümden döndü diyebilirim. Arnavut kökenli milletvekili Ziyadin Sela’nın ölümüne dövüldüğüne şahit olduk. Kendisi hala hastanede tedavi görüyor.

Haber Makedonya: Siz oradamıydınız? Saldırganlar sokaktan Meclis’e nasıl girdi?

27 Nisan günü sabah 9’dan gece yarısına kadar Meclis’te bulundum. Meclis Başkanı’nı seçtikten sonra, basın toplantısı için Meclis Basın Merkezi’ne geçtik. Ancak çok kalabalıktı, medyanın ilgisi normalin üstündeydi. Nitekim basın toplantısını izlemek üzere, Basın Merkezi’nin üst katına çıktık. Yeni Meclis Başkanı Talat Caferi’nin basın toplantısının sürdüğü anda, televizyondan Meclis önünde protestocuların toplandığını gördük. Ancak sayı olarak az oldukları için bir olayın olabileceğini düşünmedik. Bir anda saldırganlar Meclis’e girdi. Genel Kurul salonunda toplanıp, ardından maskeli bir grup dahil olmak üzere Basın Merkezi’ne girip, milletvekillerine saldırmaya başladılar. Üst katta birlikte oturduğumuz milletvekilleri çılgına döndük. Başta Zoran Zaev olmak üzere, alt katta kalan milletvekili dostlarımıza nasıl saldırıldığını, milletvekili arkadaşlarımızın kan içinde olduklarını görüp, müdahale edecek durumda olmadığımızdan dolayı devamlı çığlık sesleri duyuluyordu. Çığlık sesleriyle birlikte saldırganlar üst kata çıktılar. İçeri girmelerine önlemek isteyen milletvekili arkadaşımız yaralandı. Üst katta bayan milletvekillerinin sayısı çok fazlaydı. Saldırganlar gelen, geçene küfürler yağdırıyor, yumruklar havada uçuşuyordu. Zifiri karanlıkta, kameraların olmadığı yerlerde milletvekillerine şiddet durmadı. Zifiri karanlıkta bayan milletvekillerine saldıranlar oldu. Saldırganların Meclis’e girmesine Vmro-Dpmne milletvekillerinin izin verdiği hatta iki milletvekilinin Meclis’in ana giriş kapılarını açtığını, başka bir milletvekilinin ise saldırganları nereye gitmeleri konusunda yönlendirdiğini biliyoruz.

Haber Makedonya: Size saldıran oldu mu?

Saldırgan grup üst katta birlikte olduğumuz bir bayan milletvekili arkadaşımızı arıyordu. Bende saldırganlara bayanlara el uzatmanın doğru olmadığını ikna etmeye çalışıyordum. O anda diğer bir milletvekili arkadaşımız bayan milletvekillerini arkasına alıp, bayan milletvekillerine saldırmalarını önlemiş oldu. Bende o sırada çıkış kapısındaki diğer bayan milletvekillerine yönelirken, biri gömleğimden çekip, arkadan gelen bir el müdahalesiyle dışarıya doğru sürüklendim. Kapının etrafı çok dar olmasından dolayı dengemi kaybedip, yere düştüm. Yere düşer düşmez, bir kaç kişiden oluşan bir grup tarafından linç edildim. Özellikle başıma ve yüzüme darbe almamak için kendimi zor korudum. Ayağa kalktığımda 3 kişi gördüm. Bunlardan birinin istihbaratta çalıştığını biliyorum. Diğerinin yüzü yabancı gelmedi. Üçüncü kişinin parmağında ise Osmanlı tuğrası yüzüğü vardı. Yukarıya doğru ilerlerken, biri ‘‘ biri yukarı kaçıyor ’’ diye seslendi. O anda merdivenlerde duraksadım ve kimsenin kaçmadığını söyleyince, bana doğru gelen iki kişi geri çekildi. Yukarı çıkarken bir anda elektrikler kesildi. Zifiri bir karanlık vardı. Yürüyorum ama nereye gittiğimi bilmiyorum. Odama gitmem mümkün değildi, çünkü anahtarlarımın bulunduğu çanta başka bir bayan milletvekili arkadaşımda kalmıştı. Zifiri bir karanlıkta yürürken o anda başıma neler gelebileceği aklıma geliyordu… Bir anda danışmanlarımızın çalıştığı odalara doğru yöneldim. Birkaç oda yan yana bulunmakta. İlk  odaların kapıları kapalı olduğunda bir anda hayal kırıklığı yaşarken, son kapıdan danışman bir arkadaşımızın dışarı çıktığını gördüm. Danışman sessiz olup, içeri girmemi söyledi. Odada Meclis çalışanları, milletvekillerinin danışmanları ile iki milletvekili arkadaşımız vardı. Onları görünce az da olsa rahatladım. Karanlık odada bir saate yakın bir süre oturduk. Danışmanlardan biri bodrum katındaki odalara bizleri götürdü. Bodrum katına indiğimizde gazetecilerle birlikte aynı odada saatlerce kaldık. Diğer milletvekili arkadaşlarımızın durumundan haberdar değildik. Bir anda bir bomba sesi duyduk. Hemen alarmlar devreye girdi. Dışarda ve Meclis binası içinde ne olduğunu öğrenemedik. Saatlerce alarm sesi durmadı. Bir süre sonra kendini polis olarak tanıtan bir kişi odaya geldi. Kaç kişi olduğumuzu sorup, yarım saatte bizleri odadan çıkaracaklarını söyledi.

Haber Makedonya: Meclis’ten nasıl çıktınız?

Bodrum katında bulunduğumuz odadan belli bir süre sonra çıkartıldık. Polis kordonuyla birlikte diğer milletvekili arkadaşlarımızla birlikte aynı odada buluştuk. Kanlar içinde olan milletvekili arkadaşlarımızı görünce durumun düşündüğümüzden daha da ciddi ve vahim olduğunu anladım. Yaralı milletvekili arkadaşlarımız bulunduğumuz odaya getiriliyordu. O anda adeta hepimiz bütünleştik ve o an ki dayanışma, birbimize olan güven ve saygı büyüleyiciydi. Zoran Zaev’in kanlar içinde olmasına rağmen bizlere moral vermesi önemli bir detaydı. Bir taraftan saatlerce birbirimizden haber alamadığımız arkadaşlarımızla sohbet ediyor, diğer taraftan sokaklardan sesler ve ses bombaları işitiyorduk. Korkunç bir geceydi. Bazı milletvekili arkadaşlarımızı bizim bulunduğumuz odaya getiren polise güvenliklerini sağladıkları gerekçesiyle polise teşekkür eden bir milletvekiline polisin küfür edip, tehditkar konuşmasıyla saldırganların arasında polislerin de yer aldığını kanıtlıyordu. Zaten yayınlanan fotoğraf ve görüntülerde polislerin şiddet uyguladığını da görebiliyoruz.

Telefonuma devamlı mesajlar geliyordu. ‘‘ yola çıktık geliyoruz’’ diye mesajlar gelmeye çoğalınca hepsine ‘‘ sakın gelmeyin, ben iyiyim’’ diye cevaplamaya çalıştım. İnternet üzerinden silahlı grupların yola çıktığı mesajları gönderiliyordu. SDSM Genel Sekreteri Oliver Spasovski binlerce SDSM üyesinin Meclis’e gelmelerini durdurdu. Herkesin sakin olmaları gerektiğine dair mesajlar gönderiyorduk. Ve bir anda telefonun şarjı bitti. Aynı sağduyuyu grubumuzun Arnavut kökenli milletvekili Muhammed Zekiri de silahlı grupların Meclis’e doğru gelmemeleri için ikna mesajları gönderiyordu. Eğer o anda sağduyulu davranılmasaydı, Meclis önüne Türk, Arnavut ve Sosyal Demokratlar Birliği’nin binlerce üyesinin gelmesiyle belki de bir iç savaş çıkacaktı. Belki de Gruevski ve rejimi etnik gerginlik veya iç savaş çıkartmayı hedefliyordu…

En sonunda polis eşliğinde zırhlı araçlara bindirdiler ve kışlaya götüreceklerini söylediler. Kışlaya götüreceklerini söylediler, ama hangi kışlaya gideceğimizi bildirmediler. Her nasıl ise kışlaya vardığımızda Vmro-Dpmne milletvekillerini orada gördük. Aynı zırhlı araçta diğer Türk partisinin milletvekili de vardı. Bir geçmiş olsun bile demedi. Kışlada Vmro-Dpmne milletvekillerini  görmezden gelmeye çalıştım. Çünkü yaşadığımız o korkunç, kabus gecesinde onların payı çok fazla.

Haber Makedonya: Bundan sonraki süreçte neler yaşanılabilir?

Makedonya son dönemde yaşadığı olaylarla bir demokrasi sınavından geçmektedir. Bizler bu süreçte haksızlığa karşı dilsiz şeytan olamazdık, ruhumuzu şeytana satan taraf olamazdık. Devamlı mücadele ettik. Mücadele ederken hiç yılmadık, korkmadık. Çünkü inanıyorduk. Fakat milli iradeye saygı duymayan Vmro-Dpmne ve koalisyon partnerlerini sükunete davet etmek isterim. Artık Meclis’in yeni bir başkanı var. Yakında yeni hükümet göreve gelecektir. Yeni hükümetle birlikte Makedonya’ya huzur geleceğini düşünüyorum. En azından bizler bugüne kadar ne söz vermişsek, sözümüzde durduk. Vmro-Dpmne rejimini kan akıtmadan yıkacağımızı söyledik. Ve başardık! Ancak Vmro-Dpmne bizim kanımızı akıtmasına rağmen, bizler sağduyulu davrandık. Makedonya’yı daha derin bir krize sürükleyen taraf asla olmayacağız. Çünkü biz Makedonya’yı seviyoruz. Makedonya’nın kalkınması için elimizden gelen mücadeleyi göstereceğiz. Makedonya’da Türklerin eşit vatandaş olması için gereken çalışmaları yapacağız. Makedonya’ya huzuru geri getireceğiz.