RÖPORTAJ

Celil Ahmed: Basit Sorular “Zor” Cevaplar

Bugüne kadar Osmanlı İmparatorluğu çöküşünden sonra, Yugoslavya Krallığı’ndan bu yana, günümüz Makedonya Cumhuriyeti’ne kadar, ister sivil toplum teşkilatları olsun, ister siyasi partiler olsun, biliyoruz ki kuruluş ilkeleri ve mücadele verdikleri yolda hedef ancak ve ancak Türk soydaşının menfaati, refahı ve maddi manevi değerlerinin çıkarıdır.

Tabi, çetin siyaset yolunda Türk siyasileri tecrübe ve saygınlık kazanacakları yerde, kendi “küçük hesaplarını’” ön planda tutup günlük politikalar üretmek dışında hiçbir başka başarıya ulaşmış icraatleri yoktur. Bu durum da en fazla Makedonya Cumhuriyeti’nde yaşayan az sayıda Türk soydaşımızın da toplumdaki konumunu zedelemektedir. Makedonya’daki Türk siyasilerin başarısızlıkları, topluluk olarak erozyona uğrayan bir karakter örtüsünü üzerimize kaplamışlardır. Elbette ki bu durum soydaşımızı rencide etmekle birlikte, sürekli kanayan bir yara olduğunun da farkındadır. Fakat, spor takımı tutar gibi taraf tutanlar, sorunları dile getirip çözüme ulaşmaya gayret etmektense, karşıdakini suçlamakla meşgul oluyor.

Bu da, biz de ortak bir platform geliştirelim, ortak hedeflerimizle karşılarına çıkalım da demekle olmaz, aksine bu bizi hedef tahtasına koyacağından kimsenin şüphesi olmasın. Yıllar öncesinden kaybettiğimiz karakter yapımızı, başı dik ve onurlu bir şekilde Makedonya toplumunda yer alabilmek ve söz sahibi olabilmek için ivedilikle özverili çalışmalar yapılmalıdır. Makedonya Türklerinin önceliği güçlü temellere ve uzun vadeli hedeflere dayanan bir birliktelik olmalıdır. Bu olmadan bütün dilekler, istekler, hasretler boş bir hayaldir.

Denenmişi denemekle değil, beklenmedik yıldırım gibi hareket kabiliyetiyle ve devamlılığı sürdürebilmek için, yozlaşmış siyasilerle bu işin olmayacağı da gün gibi bilinmektedir. Yeni kan, iradesi sağlam kadrolarla ve gençliğin hayat dolu enerjisiyle başarıya ulaşacak bir meseldir bu.

Görünen köy kılavuz istemez…